Afrika’nın pek çok bölgesinde temiz suya erişim hâlâ bir ayrıcalık; oysa aslında herkesin temel hakkı. Hayat Derneği olarak bu adaletsizliği değiştirmek, özellikle kadınların ve çocukların omzuna yüklenen su taşıma yükünü hafifletmek amacıyla “Umuda Akan Kuyular” projemizi hayata geçirdik.
Amacımız yalnızca su sağlamak değil; aynı zamanda hastalık riskini azaltmak, çocukların eğitime erişimini kolaylaştırmak ve insanların günlük yaşamlarını daha insanca sürdürebilmelerine destek olmaktı.
İlk kuyumuzdan fışkıran suyun sesiyle birlikte şunu anladık: Her kuyu yalnızca topraktan değil, umuttan da beslenir. Bugüne kadar Afrika’nın çeşitli bölgelerinde 300’dan fazla kuyu açtık ve her biri yüzlerce aileye hayat oldu.
Kazı çalışmalarında yerel halkla birlikte çalıştık. Her sabah kuyu başında bir araya gelip imeceyle ilerledik. Sadece kazmakla kalmadık; hijyen eğitimleri verdik, suyun korunmasına dair bilgiler aktardık. Böylece sadece kuyular değil, alışkanlıklar da değişti.
Suya erişimin kolaylaşmasıyla birlikte kadınların yükü hafifledi, çocuklar ise okula düzenli gidebilir hale geldi. Artık uzun yürüyüşler yerine, çocuklar sınıflarda hayallerini kuruyor. Birçok köyde kuyuların çevresi üretim alanlarına dönüştü. Kadınlar kendi dikiş atölyelerini kurdu; su sadece yaşamı değil, geçim umudunu da besledi.
Kuyuların uzun ömürlü olabilmesi için bakım sorumluluğunu yerel “Su Bekçileri” ekiplerine devrettik. Bu ekipler haftalık kontrollerle temizlik ve küçük onarımları düzenli olarak yapıyor. Bu sayede köy halkı, kendi değerini korumayı ve birlikte üretmeyi öğreniyor.
Bir köyün yaşlı muhtarının şu sözleri hâlâ kulaklarımızda:
“Suyun çıktığı gün, çocukların sesleri de köye geri döndü.”
İşte biz, her sabah bu sesi yeniden duymak için yola koyuluyoruz.
Siz de bu iyilik yolculuğuna katılarak bir köye daha hayat, bir çocuğa daha gelecek armağan edebilirsiniz.
